4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19. maddesine göre açık ihale usulüyle yapılacak ihale, 18 Eylül 2025 Perşembe günü saat 10.30’da Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilecek. İhaleye ilişkin detaylı bilgiler Kamu İhale Kurumu’nun EKAP sistemi üzerinden erişilebilecek.
Proje kapsamında çalışmalar, Akşehir Gölü Doğal Sit Alanları içerisinde yürütülecek. Hedef; göldeki su kaybının ve kirliliğin nedenlerini tespit etmek, sorunların önüne geçmek ve bozulmuş alanları rehabilite etmek.
Çalışmaların süresi işin başlangıcından itibaren 120 gün olarak belirlendi. Elde edilecek sonuçlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne teslim edilecek.
Akşehir Gölü İçin Yeni Proje Tartışma Yarattı
Akşehir Gölü için hazırlık aşamasında olan proje, ihalenin niteliği ve kurumlar arası yetki tartışmaları nedeniyle eleştirilerin odağı oldu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından yürütülmesi planlanan proje kapsamında göldeki su kaybının nedenlerinin yeniden araştırılması hedefleniyor. Ancak uzmanlar ve bölge halkı, göldeki su azalmasının temel nedenlerinin “kuraklık ve buharlaşma” olduğunun zaten bilindiğini savunarak, yeni ihale için ayrılacak bütçeyi eleştiriyor.
Daha önce de benzer çalışmaların yapıldığını hatırlatan bazı çevreler, Akşehir Belediyesi’nin eski başkanı Salih Akkaya döneminde gölün tabanında sızıntı olup olmadığının araştırıldığını, hazırlanan raporda “herhangi bir sızıntıya rastlanmadığı” tespitine yer verildiğini belirtti. Ayrıca Burdur Gölü’nde de buharlaşmayı ölçmek amacıyla kıyıya havuzlar yapıldığı, ancak bu yöntemlerin çözüm getirmediği de ifade ediliyor.
Uzmanlar, göldeki buharlaşmayı azaltmak için farklı öneriler dile getiriyor. Gölün derinleştirilmesi, güneş panelleriyle yüzeyin kısmen kaplanması gibi projelerin tartışılması gerekliliğine dikkat çekiyorlar.
Akşehir Gölü’nde yaşanan kuraklık ve çevresel sorunlar her geçen gün daha da derinleşirken, ihalenin neden Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü yerine farklı bir kurum üzerinden yürütüldüğü kamuoyunda soru işaretleri yarattı.
Geçmişte göle ulaşan akarsuların korunması için istinat duvarları yapılmış, göletler ise “yedek su deposu” olarak inşa edilmişti. Ancak kimi çalışmalar, sit alanı gerekçesiyle Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından durduruldu. Bu durum, gölün korunmasına yönelik adımların yarım kalmasına neden oldu.
Bilindiği üzere gölün kirlenmesini önlemek amacıyla önce katı atık depolama tesisi, ardından da AB hibesiyle Akşehir Atık Su Arıtma Tesisi devreye alınmış, böylece atık sular biyolojik olarak arıtılarak göle temiz su sağlanmıştı. Fakat bu önlemler gölün kurumasını engellemeye yetmedi.
“Sular Sulamada Tükeniyor”
Uzmanlar, Akşehir Gölü’nün yeraltı sularından değil, yağışlarla akarsular üzerinden beslendiğine dikkat çekiyor. Ancak inşa edilen göletlerdeki suların tamamen sulamada kullanılması, göle ulaşacak kaynağın kesilmesine yol açıyor. Sonuç: göl gün geçtikçe küçülüyor.
Çözüm önerileri arasında, tarımsal sulamanın yüzde yüz damlama sistemine geçirilmesi bulunuyor. Böylece ciddi bir su tasarrufu sağlanarak akarsuların yeniden göle ulaşması mümkün olabilecek.
“Birlik Görevini Yapmalı”
Öte yandan bölge halkı, uzun süredir toplanmadığı öne sürülen Akşehir–Eber Göl Birliğini göreve çağırıyor. Birliğe üye olan Akşehir, Tuzlukçu, Sultandağı, Bolvadin, Dereçine ve Çay belediyelerinin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan vatandaşlar, “Göl bizim ortak mirasımız, kurumlar suskun kalmamalı” diyerek yetkililere sesleniyor.