Akşehir siyasetinde bazı şeyler hiç değişmiyor; sadece isimler değişiyor, soyadları “uzun” kalıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Akşehir İlçe Başkanı Sevim Uzun, Konya İl Başkanlığı seçimlerinde destek verdiği Bekir Yaman’ın 17 oy farkla kaybetmesiyle birlikte, kurultay delegeliğini de elden kaçırdı.
Bu yenilgi, Akşehir’de uzun süredir konuşulan “parti içi uyumsuzluk” söylentilerini yeniden gündeme taşıdı. İlçe Başkanı Uzun’un, Belediye Başkanı Dr. A. Nuri Köksal ile arasındaki soğuk rüzgârların “parti odasından sokağa kadar” estiği de biliniyor.
Yıllardır “gençleşme” diyerek sahneye çıkıp, ardından yine aynı yüzlerle “yeniden başlama” oyununu sergileyen CHP Akşehir, bu kez seyirci bulmakta zorlanıyor.
Gençlik Kolları’nda sandalyeler toz tutarken, ilçe yönetiminde koltuklar neredeyse “emekliliğe kadar tahsisli” hale geldi.
Partinin Konya genelinde yenilik ve dinamizm mesajı verdiği bir dönemde, Akşehir teşkilatının “akraba kontenjanı” ile siyaset yürütmesi, seçmenin de sabrını zorlamaya başladı.
İçeride “gelin-görümce diplomasisi”, dışarıda “kardeş kardeşe rakiplik” derken, partililerin aklına şu soru düşüyor:
“Bu kadar aile içi siyaset olur mu, partide sıra halka ne zaman gelecek?”
Üstelik, Konya İl Başkanlığı seçiminde yaşanan tablo tam da bunu gösterdi.
Delegelerin iradesi hiçe sayıldı, bazı isimlerin önceliği “parti emekleri” değil, “soy bağları” oldu.
Ama siyasetin basit bir yasası vardır:
“Akrabayı kayırırsan, halk seni kayırmaz...”
Hani şu meşhur ayna metaforu varya gerçekten de çok doğru...
Delegelerin iradesini yok saymak, iş bulmada önceliği kendi çocuklarına vermek, üstüne de CHP Konya İl Başkanlığı seçiminde gelin-görümce ters düşmek…
E, partililer daha ne yapsın ki?
Herkes önce aynaya bakmalı ki, doğruları görebilsin.
25 yıllık gazetecilik hayatımda gördüğüm bir şey varsa o da siyasetin her şeye gebe olduğu gerçeğidir. CHP İlçe Başkanının soyadı ‘Uzun’ ama ‘Siyasi Ömrü’ kısa olacak gibi görünüyor.!
CHP Konya İl Kongresi’nde dikkat çeken bir başka detay ise, her iki başkan adayının listelerinde de yer alan tek ismin Akşehir Belediye Başkanı Dr. Ahmet Nuri Köksal olmasıydı.
Demek ki siyasetin fırtınalı havasında bile “ortak akıl” ya da “tarafsız güven” hâlâ bir yerlerde filiz verebiliyor!
Bu durum, siyasetin tüm çekişmelerine rağmen Köksal’ın tecrübesi, uzlaşı kültürü ve partiler üstü duruşuyla her iki tarafın da güvenini kazandığını gösterdi. Birleştirici bir figür olarak öne çıkan Dr. Köksal, yalnızca bir listeye değil, bir değere hizmet eden bir siyaset anlayışını temsil etti.
Siyaset uzun bir maratondur ama her yarışçı aynı nefese sahip değildir. Bazısı soyadının uzunluğuna güvenir, bazısı halkın duasına...
Ama günün sonunda vicdanı, gençliği ve halkın güvenini yitirenin siyasi de ömrü kısa olur.