Avrupa; son yüzyılda zenginliğin zirvesine çıkarken, aile kurumunu da aynı oranda yerin dibine batırdı. Her türlü gayri ahlakilik, kişilik hak ve hürriyeti olarak kabul görünce, toplum ahlakı ve aile içindeki saygı tamamen yok oldu.

Bazı siyasi parti yöneticileri, Türk toplumuna çağdaşlık ve ilericilik adına Avrupa’yı hedef gösterdiler. Avrupa’nın kalkınma, eğitim, ekonomik, adalet gibi toplumu ve devleti ayakta tutan doğrularını değil, İslam inancına, Türk gelenek ve göreneklerine uymayan ahlaksız, edepsiz ve gayri ahlaki yanlışların ülkemizde yaşanmasına göz yumdular.

Birçok Avrupa ülkesi ve hatta Rusya'nın dahi imza atmadığı İstanbul Sözleşmesi’ne, muhafazakarların iktidarı AK Parti eliyle imza atılarak, en ince ayrıntısına kadar uygulamaya konuldu. Hem de bu uygulamaya karşı çıkan her kim varsa kellesini alma pahasına, kendi tabanıyla ters düşerek partiyi yok etme pahasına, hala şiddetle savunarak uygulamaya devam ediliyor.

Akıl, izan sahibi olanlar, İstanbul Sözleşmesi’nin sözde kadını ve aileyi korumak maksatlı olmaktan ziyade, cinsiyetsizliği savunduğunu, kadının şahide ihtiyaç duymadan, karşı cinse her türlü suçlama yapma hakkı verdiğini savunuyorlar.

Polis veya jandarma, kadın telefon açtığında ivedilikle gelmek zorunda ve kadının parmağıyla gösterdiği kişiyi derdest ederek, karakola götürmek durumunda kalıyor. Kişinin kim, hangi makamda ve ne iş yaptığının önemi yok, kadının ağzından çıkacak kelimeler şahsın geleceğini belirliyor. Kadın aklına gelen her suçlamayı, dayanaktan yoksun ifade ederken, “kadının beyanı esastır” hükmünce, şahit göstermeye de ihtiyaç duymuyor. Çünkü mahkemeler de pozitif ayrımcılık yapmak durumunda kalıyorlar.

Akşam yorgun argın işinden gelen erkek, kaşlarını dahi çatsa “yandı gülüm keten helva” sen nasıl bana psikolojik baskı uygularsın diyen kadın 155’i aradığında, üç ay evine girmeyi boş verin, kapının önünden dahi geçemez.

Benden size tavsiye; her an evden atılabileceğinizi düşünerek, kapının arkasında kıyafetlerinizin olduğu bir valiz bulundurun ya da bu sözleşmenin karşısında durun.