Gazetecilik usta çırak ilişkisi ile öğrenildiği dönemde Ahmet Şener, 24 yaşından itibaren çıkarmaya başladığı Pervasız gazetesinde kısa zamanda ustalaşmıştı. Çünkü yanında kardeşi Nazmi Şener ve pek çok Türkçeyi iyi kullanan öğretmenler vardı. Ahmet Şener zeki, bilgili ve hazır cevaptı. Sorunları önceden sezerek gerekli cevabı hazırlardı. Pervasız da ilk yazdığım yıllarda Akşehir Kaymakamı değişmişti. Yeni gelen kaymakam benim adımı gazetede yazar olarak görünce epey bir zaman takip etti ve sonra gazeteye haber yollayarak gazeteye geldiğimde kaymakamlığa uğramamı istemişti. Ahmet Şener sanki böyle bir olayı bekliyormuş gibi devlet memurlarının ilgili maddesini bulup onun bir çıktısını almış ve beni bekliyordu. Ben gazeteye yanına varınca bana:
“-Bu belgeyi al kaymakam büyük bir olasılıkla sana devlet memurusun nasıl gazetede yazarsın? diye soracaktır. Onun cevabı bu kanun maddesinde var kendisine bunu göster ve geri gel.” dedi.
Kaymakamın yanına vardığım zaman gerçekten de bütün olay Ahmet amcamın söylediği gibi gerçekleşti. Burada ondan ilk eğitimimi almıştım.
Pervasız’da zaman içerisinde gazeteye makale nasıl yazılır? Haber yazısı nasıl olur? Gibi konuları öğrenirken sık sık bana anlatır, gerekli uyarıları yapardı. Örneğin bir cümlenin sonuna “sağlanır” yazmışsam diğerine “sağlanır” yerine “temin edilir” yazmam gerekirdi. Peş peşe aynı fiil kullanılmazdı. Gazetecilikte kısa cümleler ve vurgulu bir başlık olması gerektiğini ondan öğrenmiştim.
Ahmet Şener gazeteye gelen ve ilgilenen herkesle yakından diyalog kurar ve gerekli uyarılarını yapardı. Hep ince nüansları öğretirdi. Pek çok gazeteci ve yazar onun kontrolünden geçmiştir.
Rahmetli Ahmet amca, Pervasız okulunda sadece orada yazanları değil aynı zamanda okurlarını da uyarır, eğitir ve öğretirdi. İlk çıktığı günden itibaren var olan Pervasız gazetelerinin arşivini pek çok kez taradım. Neredeyse bütün Pervasız gazetesini hazırlayan Ahmet Şener, kendi adıyla yazdığı makale sayısı gazete kadar çok değildir. Ahmet Şener başmakalelerinde toplumu uyarırdı. Örneğin çeşitli aylarda esnafa hangi vergilerin ne zaman verilmesi gerektiğini yazar ve esnafı uyarırdı. Okullarda var olan eksiklikleri, yanmayan soba ve kaloriferleri makalelerinde dile getirip yetkilileri uyarırdı. Özellikle de Akşehir Belediyesi ondan ikaz yönünde payını fazlasıyla alırdı. Şehirde çöp mü birikmiş, yollar mı bozuk, sular mı kesik, gibi konularda belediyeyi uyarır, görevini yapmasını isterdi.
Gazeteci Ahmet Şener hayatını Akşehir ve Akşehirlilere hizmet ederek yaşamıştır. Ona Akşehir denildiği zaman akan sular dururdu. Daha güzel, daha yaşanabilir bir Akşehir için insanlarının eğitimli olması gerektiğine inanırdı. Onun için bütün okulları içten desteklerdi. Onların her isteğini yerine getirmeye çalışırdı. Eğitim adına yaptıkları her etkinliğe gazetesinde yer verirdi.