Adolf Hitler ismini duyunca genel olarak insanların zihninde kötü bir algı oluşur. Onu dünyanın en kötü adamı olarak görenler de vardır, ruhu şeytan tarafından ele geçirilmiş bir insan olarak görenler de. İnsanların bu şekilde düşünmesi için şüphesiz haklı gerekçeleri de vardır. Ancak Adolf Hitler dünyaya geldiği andan itibaren kötü değildi elbette. “Kavgam” adlı eserindeki hayat hikâyesine ve hakkında yazılan biyografilere baktığımız zaman Hitler'i başlarda gayet mütevazi, ırkçılık karşıtı, ailesine bağlı bir insan olarak görüyoruz. Ancak bu iyimser Hitler'in Viyana'da bulunduğu sürelerde dünya görüşünün değiştiği görülüyor.Hitler, babasının sürekli olarak “memur ol” isteğini inatla reddetmiştir. Zira o sanata önem veriyor ve bu alanda bir meslek seçmek istiyordu. Babası öldükten sonra bu hedefi önünde hiçbir engel kalmamış oldu. Ancak resim yeteneği okul tarafından kabul edilmedi. O, bu karara itiraz için rektörün yanına gitti. Rektörün ressamlık alanında olmasa da mimarlık alanında şansının olduğunu söylemesi üzerine bu alanda çalışmalara başladı.Viyana'daki binalar çok hoşuna gidiyor, sürekli olarak opera, kraliyet sarayı ve meclis binasını inceliyordu. Ayrıca Viyana’da başlayan ve giderek fanatikleşen Yahudi karşıtlığını benimsemiyor, onlara haksızlık yapıldığını düşünüyordu. Sürekli Yahudi karşıtlığı üzerinden yayın yapan gazetelerden tiksiniyordu. Hitler, bu zamana kadar duyarlı bir vatandaş olarak yaşamını sürdürdü. Peki ne oldu da sanatçı, eşitlikçi ruhlu Hitler'in yerini ırkçı, merhametsiz bir adam aldı? Hitler, Viyana'da bulunduğu süre zarfında kazın ayağının öyle olmadığını gördü. Yani Yahudiler'in aslında çok da masum olmadıklarını, her türlü pis işte parmaklarının olduğunu, özellikle siyaset, basın, okullar, ekonomi ve adaleti tekellerine aldıklarını, adeta tüm önemli kurumları ellerine geçirdiklerini gördü. Gazetelerdeki köşe yazarlarının birçoğunun Yahudi olması ve bu köşe yazarlarının sürekli olarak Alman İmparatoru ve Alman halkını küçümsemesini artık yediremiyordu.Aslında bakarsak Hitler'in yanında Yahudiler’de ırkçı görünümdedir. Yahudiler'in kendilerini seçilmiş kavim olarak görmesi, diğer ırklardan daha zeki olduklarını iddia etmesi Hitler'in yahudilerden nefret etmesini sağladı. Bunun yanında Yahudileri saf Alman “Aryan Irkını” politika ve basın araçları yöntemlerini kullanarak zehirlemeye çalışan varlıklar olarak görüyordu. Hitler'in Marksizm’e olan düşmanlığı yine Yahudiler yüzündendir. Başından itibaren bu ideolojinin Yahudi tekelinde olduğunu ve eğer başarılı olursa Dünya'da hiçbir insanın yaşayamayacağını savunuyordu. Marksizmin “Irksal Eşitlik” inancını Alman ırkının yok edilmesi için oluşturulmuş bir plan olarak gördü. Tüm bu olanlardan sonra Almanya'da iktidarı eline geçirir geçirmez Yahudileri psikolojik olarak yıldırmaya, savaş başlar başlamaz da sistematik olarak katletmeye başladı. Tüm bunlardan sonra artık Hitler kötü adam ilan edilmiştir.Ancak Hitler'in bu Yahudi düşmanlığının birdenbire oluşmadığını da kabul etmek gerekir. Hitler, Viyana'dayken Alman ırkından olanların açlık, sefalet ve işsizlik ile boğuştuğunu bunun yanında Yahudilerin gayet refah ve zengin bir hayat sürdüklerini görmesi Hitler'i çılgına çeviriyordu. Üstelik 52 milyonluk Avusturya nüfusunda sadece 2 milyon Yahudi olmasına karşın. Kendimizden örnek verelim. Türk vatandaşı olarak işsiz kaldığımızı, sefalet içinde yaşadığımızı  bunun yanında ülkemizde bulunan ve bize nazaran çok daha az nüfuslu başka bir ırktan gelen insanların atıyorum Suriyelilerin refah içinde yaşadıklarını, her türlü devlet kademesinde onların olduğunu. İster istemez bir süre sonra bu halka kin ve nefret beslemeye başlarız. Ancak yine de gerekçesi ne olursa olsun Hitler'in Yahudiler üzerindeki bu katliamı kabul edilemez. Öyle ki 20. yüzyılın en büyük bu soykırımında Avrupalı Yahudilerin üçte ikisi öldürüldü. “Holokost” adı verilen bu katliam geride kalan Almanlar üzerinde de büyük bir etki yarattı. Soykırım mirası yaşayan Almanların üzerine geçmiş ve bu utanç ile yıllarca yaşamışlardır. Ayrıca Hitler'in bu katliam politikası uzun vadede yine Siyonist Yahudiler’e yaramış oldu. Zira Avrupa'dan kaçabilen Yahudiler savaştan 3 yıl sonra büyük devletlerin de desteğini alarak Filistin’de devlet kurmuşlardır. Hitler tarafından gördükleri soykırımı vicdansızca Filistinli Müslümanlara uygulamaları çok acı bir çelişkidir. Görünen o ki Hitler kötüydü ancak Siyonist Yahudilerin'de ondan aşağı kalır yanı yoktu.