Resmî verilere göre depremde 17.480 insanımız hayatını kaybetti, 43.953 kişi yaralandı. 285.211 konut ve 42.902 iş yeri ağır hasar gördü. Kocaeli (Gölcük ve İzmit), Sakarya, Yalova, İstanbul, Düzce, Bursa, Bolu, Eskişehir, Tekirdağ ve Zonguldak başta olmak üzere Marmara bölgesi büyük yıkıma uğradı. Depremin etkisi, fiziksel zararın çok ötesinde, hafızalara kazındı.
Yıkımın Ardından Umut ve Yeniden Yapılanma 17 Ağustos, aynı zamanda Türkiye'de afet yönetimi anlayışını kökten değiştirdi. Bu felaketin ardından 2009'da AFAD kuruldu, deprem yönetmelikleri güncellendi, zorunlu deprem sigortası (DASK) uygulamaya alındı.
Ancak alınan her önlem, toplumun farkındalığı ve hazırlığıyla anlam kazanır. Fay hatları uyusa da, biz unutmamalıyız.
Gönüllülük: Sessizliğin İçindeki Dayanışma
Depremin hemen ardından Türkiye'nin dört bir yanından gelen gönüllüler sahaya indi. O gün yardım taşıyan eller, yalnızca profesyoneller değil; komşular, gençler, yaşlılar, tanımayan ama duyarlılık gösteren herkes oldu. Gönüllülük, o günün en büyük mirasıydı.
Peki, Bugün Aynı Sarsıntıya Ne Kadar Hazırız?
O sabahı tekrar yaşarsak, hazır mıyız?
Toplanma alanımızı biliyor muyuz?
Ailemizle bir afet planı yaptık mı?
Mahallemizde telsizle haberleşebilecek biri var mı?
İlk 72 saat için elimizde yeterli bilgi ve malzeme mevcut mu?
Bu soruların cevabı hâlâ çoğu yerde “hayır”.
Yaren Arama Kurtarmadan Bir Çağrı
Yaren Arama Kurtarma Derneği olarak, yerel düzeyde afetlere hazırlığın artırılması için çalışıyoruz. Bu kapsamda ücretsiz eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlere tüm gönüllülerimizin başvurarak katılmasını bekliyoruz.
Çünkü afetlerde ilk sesi duyan eğitimli kişi, ilk yardıma koşar.
Son Söz: Anmak Yetmez, Hazırlanmak Gerekir
03.02’de başlayan sessizlikte binlerce
İnsan sustu…
O sessizliği unutma.
Unutmamak için anı hatırla,
Bir daha yaşanmaması için bugün harekete geç.
Bizde Yaren Arama Kurtarma Derneği olarak 17 Ağustos günü Anıt meydanında Anma etkinliği düzenleyeceğiz fotoğraf sergisi ve afet bilgilendirme çadırı kuracağız ziyarete bekliyoruz.