80 MİLYON TÜRK MİLLETİ İLE VE TÜM MÜSLÜMANLAR ÜZERİNDE OYNANAN TEHLİKELİ OYUNLARDAN BAZILARININ MİLLİ STRATEJİK ANALİZİ

BUĞDAY RÜŞEYMİSİ

VE

KEPEKSİZ EKMEK (FRANÇALA)

YA DA SAYIN BAŞBAKANIN KEPEKLİ EKMEK, ÜÇ, BEŞ ÇOCUK YAPINIZ FERYADI

            Allah (CC) Hazretleri İnsanlara ve diğer canlılara Cennet Nimeti buğdayı, Bakara Suresi Ayet 261’ de şöyle anlatır. Mallarını Allah (CC). yolunda harcayanların durumu: Her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren bir tanenin durumuna benzer. Allah dilediğine kat kat verir. Allah, lütfü geniş olan ve her şeyi bilendir. Hak Dini Kuran Dili tefsirinde Merhum Elmalılı Hamdi Yazır, Hoca Efendi bu ayette geçen tane kelimesinden buğdayın anlaşılması gerektiğinden ve modern tarım teknikleri ve uygun tohumla,  bire yedi yüz elde etmenin mümkün olduğu müjdesini vermektedir. Bugün dünyada buğday veriminin henüz üst sınırına varmadığı, düşünülürse, Merhum Elmalılı Hamdi Yazır, Hoca Efendi tefsirinde haklı bir noktayı ele almıştır. Bazı stratejik analiz yapanlar düşünce adamlarımızca; Merhum Şehit Saddam Hüseyin tarafından Irak ta bire yedi yüz veren buğdaya yakın bir ırkın geliştirildiğini ya da Irak’ ta eskiden beri var olduğunu(beklide Kuran-ı Kerimde bahsedilen bu buğdaya yakın bir ırktı. ) bu nedenle kimyasal silahlar bahane edilerek Irak tarumar ve işgal edilmiş,  bire yedi yüz veren buğdayın ABD ve israil tarafından kaçırıldığı hatta ingiltere’ de hava şartları Irak havasına benzer bir adada silolarda saklandığı, yılık üretimlerle tohumun daha güçlendirildiğini yenilendiğini bu işi gelecekte açlık zuhur ederse yada atom, NBC silahların etki ile duracak olan buğday üretimlerini yalıtımla korudukları bu alanlarda üretip, sadece kendi beslenmelini sağlamak diğer insanların da ölmesine göz yummak, işte emperyalistler ve siyonistlerin hayat gerçeği bu.

            Oysa bu tohumu şimdi açlık çeken ülkelere verseler olmaz mı? Vermezler. Onların bildiği yalnızca sömürü, işkence ve Müslüman katliamı…

            BEYAZ EKMEK

            Dünyayı Egemenlikleri altına almak isteyenler, kendi ırklarının tüm ırklara üstün olduğu gerekçesi ile diğer ırkları kendilerine köleleştirmek, kendilerini efendi kılmak isteyenler, emperyalistler, siyonistler kan emici engerekler, çıyanlar, masonlar, tapınak şövalyeleri,  yahudiler, sebataycılar, kabalacılar, burjuvalar, illuminatçılar ile bunlara bilerek bilmeyerek uşaklık edenler, bunların batıl ve hurafe dolu inançlarını açıktan ve gizli gizli yaşatanlar, bunların koridor ve geçiş bekçileri çok uzun yıllar evvel Türkiye’mize kasıtlı ve bilerek bir beyaz ekmek türünü sevdirmeyi başardılar.

             Kasıtlı olarak Müslüman Ülkelerin hepsine aynı zaman dilimlerinde tanıştırılan bu ekmek türü, sıfır kepek, yani kepeksiz, düşük randımanlı beyaz undan içine çok çeşitli kimyasal mayalar, kabartmak için katkı maddeleri, ağartıcılar, su tutuculuğunu artırmak ekmeğin raf ömrünü uzatmak için, emülgatör gibi daha bilinmeyen pek çok madde katılarak hatta bunların hepsini tek seferde harmanlamış, miks olmuş olarak da hazırladılar.

            Laboratuar ortamlı maya ve ekmek katkı fabrikalarının bazılarında, içeriklerini bilmediğimiz bu esrarengiz karışımları, hazır ve erişebilirliğinin kolaylığı da sağlanmış olarak fırıncının ayağına kadar getirerek önceleri çok ucuza verdiler. Ki;Hem piyasa oluşsun hem de, Dünyayı Egemenlikleri altına almak isteyenler, kendi ırklarının tüm ırklara üstün olduğu gerekçesi ile diğer ırkları kendilerine köleleştirmek, kendilerini efendi kılmak isteyenler, emperyalistler, siyonistler kan emici engerekler, çıyanlar, masonlar, tapınak şövalyeleri,  yahudiler, sebataycılar, kabalacılar, burjuvalar, illuminatçılar ,baronlar ile bunlara bilerek bilmeyerek uşaklık edenler, bunların batıl ve hurafe dolu inançlarını açıktan ve gizli gizli yaşatanlar, bunların koridor ve geçiş bekçilerinin emelleri gerçekleşsin.

             İşte bu ekmek batıdan gelen ve tüm Müslümanlara sevdirilen françala idi.

            Matador isimli fırınlarında bir matador gibi çevikçe üretimlerde aşama kaydettiler. Bu kez karşılarında bir arena ve bir boğa yoktu. Merhum DEDEKORKUTUN anlattığı boğaları bir yumrukta yere seren BOĞÇHANLARIN torunları vardı. İnsanlar vardı. Ülkemizin ve diğer Müslüman Ülkelerin köylerinde bile satışını ve üretimini yaygınlaştırdılar.

            Bu gün fırıncılık yapanların bir suçu yoktur. Artık halk beyaz ekmeği arz etmektedir. Ülkemizde Müslüman, Vatansever ve Milliyetçi olduklarından emin olduğumuz ekmek üreticilerinin derhal beyaz ekmekteki oyunu tersine çevirmelerini bekleriz.   

            Yıllar önce başlatılan eve beyaz ekmek götürmek sanki ayrıcalıkmış, güya fantezilikmiş, batılılaşmakmış ve sosyetiklikmiş havaları ile gazete arasına sarılıp ya da file içinde sallayarak götürmekle başlayan batı taklitçiliği ile bakınız nesiller ne hale geldi.Şimdi herkes genç yaşta hasta.

RUŞEYMİ

            Buğday rüşeymisi buğdayın başağının alt kısmında bulunan bir embriyodur. Buğdayın 1 tonundan sadece 1 kilogram rüşeym elde edilebilmektedir.

                Rüşeym özel yöntemlerle elde edilmediği durumlarda içerdiği yağlar nedeniyle

İki üç gün içerisinde bozulmakta ve una acılık vermektedir. Atalarımızın su ve yel değirmenlerinde buğday öğütmeleri ile Rüşeym açığa çıkmaz ve birkaç ay un acımazdı.

                Fabrikasyon üretimlerde beyaz ekmek unu yapılırken üretimi esnasında rüşeym ayrılır. Rüşeymi un acımasın diye undan uzaklaştırırlar Beyaz ekmek dediğimiz ekmekte rüşeym arındırılmış olup, vitamin ve mineraller ve faydalı enzimlerde yok edilmektedir...

                 Zengin bir mineral, vitamin ve insanlara faydalı enzimler deposu olan rüşeym özellikle bitkisel E ve B grubu vitaminlerin temel kaynağıdır.

 Alpha-tocapherol bilimsel adı ile bilinen  "doğal E vitamini" buğday rüşeyminden başka hiçbir maddede yoktur. Rafine işlemleri ile un fabrikalarında bir tonundan sadece yaklaşık bir kilogram rüşeym çıkar. Batılların wheat germ dedikleri ruşeym, buğdayın en tepesindeki bu embriyo ana rahmindeki cenine (fetus) benzer, buğdayın üremesini ve çimlenmesini lezzetli olmasını sağlayan rüşeymidir. Buğdayın şifrelerini kodlandığı çipdir. Buğdayın kalbidir. Neşet etiği yer neşvi nevi nema ve hayat kaynağı burasıdır ki: Rüşeym insanlık alemi içinde kendi varlığı gibi değerler sunar. Maalesef uzun yıllar bizleri bu kıymetli besin hazinesinden yoksun ettiler. Hasta ve ilaç bağımlısı ettiler. Emperyalistler.

                Ülkemizde Tubitak 1980'dan bu yana yaptığı çalışmalarla saf ve yüzde yüz rüşeymi elde etmenin yolunu bulmuş, olup;  Süpercritical co2 teknolojisi kullanılarak şimdi bu hazinelerden kıymetli rüşeymibulabiliriz. 2006 yılında ülkemizde de ruşemin yapısını bozmadan ekmek yapımında kullanılmasına acilen geçilmelidir.

                Cenab-ı Allah (CC.) Hazretlerin insanlara altınlardan, zebercetlerden, elmas ve yakutlardan daha kıymetli bir lütfü keremidir.

Yıllara batılı emperyal güçlerce sır olarak saklanan bu Mübarek Cennet Taamının faydalarından bazıları şunlar:

E vitamini deposudur.

B grubu vitaminlerin tamamını kapsar.

Doğal afrodizyaktır.

Yaşlılığı geciktirici özelliği ve vücutta hücre zarının dayanıklılığını sağlar. Çapraz bağdokularının birbirine kenetlenip kardeş olmalarını ve bağışıklık sistemini güçlendirip kanserin önlenmesini sağlar.

Koroner kâlp hastalığı kâlp krizleri ve kâlp yetmezliklerinin risklerini azaltır. Pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın incelmesini temin ve tesis eder.

Diyabet yani şeker hastalarda sıkça görülen damar tıkanıkları neticesinde körlük ve böbrek yetmezliği ile sonuçlanan hastalıklara iyi gelmektedir.

Cilt hastalıklarında ve ciltteki kırışıklıkların izalesinde, cildin gençleşmesine destektir.

Kısırlıkların tedavisinde,

Omega 3–6–9 yağ asitleri,

Prebiyotikler

18 aminoasit

10  dan fazla vitamin,

8 mineral,

913 protein bileşimi ihtiva eder.

Kolesterolün düşürülmesinde

Yaşlılığın geciktirilmesinde

Vücudun bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde,

 

A,E ve B1 vitamini, lesitin, esansiyel tabii yağ asitleri, proteinler ile mineraller çinko, manganez ve krom bulunmaktadır.

Demir ve lif içeriği sayesinde kansızlığın önlenmesi,

Kabızlık ve sindirim sistemi hastalıkları ile başta ülser vs. tedavisinde,

Kan seviyesini yani: Tansiyon iletinin tedavisi,

Buğdaydaki toplam proteinin yaklaşık % 8’ini içerirken; Rüşeymi protein miktarı % 30 dur.

 Rüşeymi, tüm tanenin % 2-3’ünü oluşturur, bu nedenle lezzetli ve sağlığımıza faydalı gıda elde etmede ve doğal kozmetik ürünlerinin erişilmez hammaddesidir.

 Enerji kaynağıdır.

Katarakt ve diğer görme kusurlarını tedavi ediyor.

Sinir sistemi hastalıklarında zihin güçlendirmede, yoğun ders çalışan gençlerin streslerinin azaltılmasında, faydalıdır.

Bazen duyarız ya da şöyle söyleriz:

 Ya Hu bizlere ne oldu?

 Bu Millete ne oldu?

 Hepimiz mi delirdik?

 Toptan çıldırıyoruz galiba?

Öfke toplumu olduk?

Gibi…

            İşte gâvur bizi beyaz ekmeğe françalaya alıştırdığı günden beri böyle olduk. Okullarımıza bundan yaklaşık kırk beş sene önce verilen, üzerinde iki el toka ederken resim edilmiş güya dostça eda ile gâvur yardımları: Tenekelerde, çuvallarla, okullara gelir.  Bembeyaz süt tozundan demir bardak içinde süt, bembeyaz un, yağ ve  süt tozundan mamul  simit veya  çörek verildiği günlerden sonra böyle olduk. Fırınlarda beyaz ekmek çıktıktan sonra böyle olduk.

Daha önce her evde bir de hafız vardı.   

Muhterem Başbakanımızın kepekli ekmek üretimini teşvik etmesi ve üç beş çocuk istemesi gayretini takdirle karşılıyoruz. Kısırlık nedir bilmeyen bu NECİP MİLLET bu hilelerle ne hale getirilirdi.

 

            Beyaz ekmek yani françala yerine, fırınlarımızda rüşeymli ekmek üretmek ve bu ekmeğin tüketilmesinin teşvik etmekle bu şifa kaynağına sahip olmak mümkündür. Sağlıklı nesiller yetiştirmek için elzemdir. Üremenin yolu da buradan geçer.

                Not: 03.Eylül.2013 günü Milletvekilimiz Mustafa BALOĞLU çok değer verdiği ve ortalarda sık görülmez dediği Arkadaşı Kaptanla bir görüşmesini sosyal medya aracılığı ile paylaştı. Burada kredi kartları ile söylenebilecek ne varsa söylemiş Kaptan sağ olsun. Sayın Vekilimize. MİLLİ STRATEJİK yönden izahını da yapmış.  Yazının tamamına katılıyoruz.

Yazı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ IN kredi kartı kullanmayınız sözü üzerine inşa edilmiş.

Hakikaten bu kartların tehlikesi sinsicedir.Kalleşliklerle doludur.

NBC silahı gibidir.

Kaptanla söyleşinin ve bu nezih yazının bir bölümünde:

 Türkler dedelerinin dedesini bilmezken bu adamlar attığımız her adımı ve şeceremizi bilirler…

  Demekteler.

Haklıdırlar, bu tespitlerinde de. Hem de yerden göğe kadar…

Şimdi meselenin bam teli şurası Biz 22.08.2013 günkü PERVASIZDA GEZİ PARKI MISIR FİRAVUNLAR, EBU CEHİLLER VE YEZİTLER başlıklı ÇOK UZUN OLMASINA RAĞMEN OKUNMA REKORU KIRAN yazımızın bir bölümünde şöyle yazdık:

Anası Atası Neslin bu toprakların Müslüman olan 80 Milyon Türk Evladının tamamı bu şer mihraklarca şecereleri takip edilmiştir.

 DEMİŞTİK

İŞTE KİM OLDUĞU GİZLENEN KAPTANIN FİKİRLERİ

 İŞTE BİZİM YAKLAŞIK 13 GÜN EVVEL Kİ TESBİTİMİZ.

AKLIN YOLU BİRDİR. DİYEBİLİR İŞİN İÇİNDEN ÇIKARSINIZ.

YA DA SAYIN VEKİLİMİZ AKŞEHİR GÜNLERİNDE FERASETİMİZİ TAKDİR EDERDİ. BUNU ALENEN KALABALIK TOPLANTILARDA SÖYLERDİ.

 KAPTANA DA MUHTAMELEN ÂCİZANE BİZDEN SÖZ ETMİŞKİ KAPTAN BİZİM YAZILARIMIZI OKUYOR.

FERASETİMİZLE VE KALB-EL VUKU 13 GÜN ÖNCE KAPTAN BİZİ OKUMUŞ…      İŞTE YAZIMIZIN İLGİLİ BÖLÜMÜ

22 satır aşağıda iki satırlık bölüm konu bütünlüğü içinde verildi. (Altı çizgili ve satır koyulaştırılarak.)

 

GEZİ PARKI MISIR FİRAVUNLAR, EBU CEHİLLER VE YEZİTLER…

 

…GEZİ PARKI İLE BAŞLATILMAK İSTEN OYUNLAR VE DESİSELER

 

Ne yazık ki: Anadolu’nun saf evlatlarını kandırarak bu eylemlerine Gezi Parkında alet etmişlerdir. Buların içinde şimdiye kadar yolu hiç devrimcilerle, sosyalistlerle, komünistlerle kesişmeyen pravakatörlerin oyununa gelmişlerdir.

Tuzaklarına provokatörler bunların yanı sıra, güya sözde antikapitalist İslamcı, İhsan Eliaçık gurubunu da, burjuvaları da tuzu kuruları da dâhil etmişlerdir. Avrupa’nın Televizyon kanalları nerdeyse 1 ay canlı yayın yapmış Türkiye de iç savaş varmış gibi göstermişlerdir. Hiç bir gaz atılmadığı zaman bile bu muhabirler biber gazından etkilenmiş numarası yaparak Dünya da  çarpıtma ve bilgi kirliğine yol açmak istemişlerdir.

Şimdi herkes iyice düşünmelidir.

Türkiye’miz için gençlerimizin pastadan pay almasını temin ederek yasadışı oluşumlara kukla olmamaları için. Her yetkili elinden geleni yapmalıdır.

Sosyal Politikalar ve Aile Bakanlığının ve diğer ilgillerin acil projeler hazırlaması, Devlet ve özel sektörün istihdam politikalarını yeniden gözden geçirmesi lazımdır.

Hükümetimizin acilen KPSS, ALES, TUS, ÖSYM, ÜSSE, SBS… Gibi onlarca sınavı kaldırmalıdır.

Ecevitlere yukarda saydığımız güçlerce KPSS sınavı kondurulmuş olup, bu sınav derhal son bulmalıdır. KPSS ve benzeri imtihanlar, Türk, Müslüman, Vatansever, Yurtsever Hamiyetperver gençlerin önünü kesmek için çıkartılmıştır.

Hala yok edilmesi söz verilmiş olan YÖK yok edilmelidir.

ÖSYM kurulduğu günden beri hata ve şaibeden aklanmayı beklemektedir.

 Anası Atası Neslin bu toprakların Müslüman olan 80 Milyon Türk Evladının tamamı bu şer mihraklarca şecereleri takip edilmiştir.

İşlerine gelmeyenler onların kukaları bukalemun kılıkları ile bulundukları ortamlarda anasının babasının zorla okutup üniversite bitirdiği donanımlı gençlerimizin önünü buralarda bir şekilde kesilmektedir.

Gerçek KPSS ve diğer sınav mağdurları Akpartili olduğu binilen insanların çocuklarıdır.

Akşehir’den yetişen ve aramızdan çıkardığımız bizleri de yakinen tanıyan Sayın Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Orhan ERDEM Bey’e büyük görevler düşmektedir. Kendisi Kabinedeki bu denli önemli bir yere gelmiştir.

Sayın Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Orhan ERDEM Bey’e çok iyi bilir, Akşehir’de ulemadan Mahmut Hocamız vardı.

Merhum Mahmut Hocamız Şöyle derdi:’’ lâin şeytan ‘’Hocadan alamadığı intikamını, Hocanın Çocuklarından Alır.’’

Şeytanın insan kılığına girenleri de bugün aynı taktiği gütmekteler.

 Sayın Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Orhan ERDEM Bey,  bu bukalemun kılıklı adamlar oralarda bilgi işlemlere kadar girmiş olabilir. Şeytanlaşmış, insanlığını unutmuşların oyunlarını bozacağınızı biliyoruz. Efendi ve ciddi duruşunuz buna yeter. Malumunuzdur ki her ne görüşten olursa olsun kişi hakkı diye bir şey vardır. HAK her şeyden üstündür. Cenab-ı Allah’ımızın bir adı da Hak(CC.) dir. Hak dedi mi akan sular durur at sözümüz akıldan çıkarılamamalıdır. Akparti Akşehir Bşk. Yrd. lığını görevini ifa etmiş halen Akparti Konya Delegesi olan bu kardeşinizin aciz tespitleridir bunlar…

 

 

MUHTEREM BAŞBAKANIMIZIN KUTLU MESAJI

Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN Bey Haklı nedenlerle ve elinde olan bilgilerle yeni evlenenlere 3–5 çocuk tavsiye etmekteler. Bu sözü Yüce Milletimize Kutlu Mesajdır, Emirdir… Amma iş nerde? Eş nerde? Ev nerde? eş ve çocuklara bakacak para nerde. Binlerce gencin ortak dramı bu.

 Ne yazık ki. Ve bu iktidarın ilk iktidara geldiğinde önünde bulduğu, Emperyalistler, Siyonistler kan emici engerekler, çıyanlar, masonlar, tapınak şövalyeleri,  yahudiler, sebataycılar, kabalacılar tarafından Milli İktidarların işini zorlaştırmak maksadı ile yıllar öncesinden ayarlanmış bir engelde budur.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }