53'ün MÂNÂSI!.. Ve KİRAZ!..

Festivalden Felsefeye

Felsefeden Lâtifeye

Lâtifeden Düşünceye

Varmak Demektir!..

Ve

Bu Varış...

Kürre-i Arzın En Güzel

Kirazı Akşehir Kirazı ile

Çiçeklenip Taçlanmıştır...

Akşehir Belediyesi ve Nasreddin Hoca Derneği, "53. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri" programı önüne "Akşehir Kirazı Kültür ve Sanat Festivali'ni koyarak öngörülü bir" İlk'i gerçekleştirdiler.

         Nasreddin Hoca programının içeriğinde "anılan'ı gerçek kişiliği ile - olabildiğince tanımak ve anlamak anlayışı var." Gül-Geç," değil... "Gül - Düşün," eksenli... Ve bu gülüşün içinden bir düşünce tomurcuklansın... Bir ışık yansın.... Yansın da insan aydınlansın...

         Bu kolay iş değildir. Halk-bazı halde - bildiği alışkanlığını tercih eder. Bu alışkanlık "Gül-Geç" yönündedir. Tefekkür, felsefe, tasavvuf İnsanlık Düşünce Tarihi boyunca uğraş alanları olagelmiştir. Tarih bu uğraşı veren "Önder'lerin  adlarını" "Onur" sayfalarına yazar...

         Program kapsamında dinlediğim üç değerli konuşmacının; inanan insanın azimkâr tavırlı söylemlerinde ki "bir insan bin insan" ifadeleri Tebrizli Şems'in "Sen ne kadar önde gidersen arkandan gelen o kadar az olur"  sözünü hatırlatıyor.

         Bir teklif: Kabristanın yanındaki parkın adı "Latif Han" olabilir

         Gerekçe: Nasreddin Hoca iklimine uygun düşer.

         Ve

         KİRAZ, Cenab-ı Hakkın Akşehir'e bir lütfu keremidir.

         Kiraz, nadir coğrafyada yetişen narin bir üründür.         

         Program, kiraz üreticisinin önünü açmış ve bir ufuk vermiştir. Bu açılım devam etmeli ve vakti geldiğinde, yazılı ve görsel basında desteklenmelidir.

         Akşehir kirazını hakkı olan iktisadi değere kavuşturmak için bir yöntem, bir strateji belirlenmelidir. Üretim ve pazarlama planlaması yapılmalıdır.

         Diğer Teklif: "Kiraz Üreticileri  Birliği" kurulabilir

         Gerekçe: Akşehir kirazını değerlendirmek ve ekonomiye âzami katkıyı sağlamak.

         Kiraz Bayramı içinde, bizi Nasreddin Hoca ile buluşturan, görüştüren ve düşündüren Belediye Başkanımız A. Kadir Oğul'u, Dernek Başkanımız Ahmet Güvendik'i kutlarım.

         Not: 1-) Kültür Bakanlığımız tarafından, türbemizin önüne konulan Akşehir Şeyh Hacı İbrahim Velî başlıklı kitabede "Hoca Ahmet Yesevi öğrencisi ve Nasreddin Hoca'nın ders aldığı Şeyh Hacı İbrahim,..." İbaresi bulunmaktadır. Burada  ki İbrahim" Şeyh Hacı İbrahim Sultan'ın dedesi de olabilir. Konuyu araştırıyorum. Ancak, bu konularda çalışan, yazı yazan gazeteci, yazar, araştırmacı ve akademisyenler için uygun olur."

         2-) İnşââllâh önümüzde ki günlerde Akşehir AKM'de Belediyemizin izni ve iş birliğinde "Şeyh Hacı İbrahim Sultan'ın  H. 770 tarihli vakıfnâmesinin şerhi" konulu bir konferans tasarlıyor ve planlıyorum. İslam tasavvufu konusunda zamanımızın en öndeki isimlerinden olan değerli hemşerimiz Prof. Dr. Hayrani Altıntaş'a konuyu sundum.

         3-) Prof. Dr. Hayrani Altıntaş'ın değerli eserlerine eklediği "DUA" adlı kitabını okuyucuma içtenlikle tavsiye ederim.

         *ŞERH: Açmak, genişletmek. Açıklamak. Anlaşılanı anlatmak. Bir yazı veya konuşmayı kolay anlaşılması için izah etmek, tafsil etmek. Bir şeyi dilim dilim kesmek Bollaştırmak. Bir müşkil ve mübhem makaleyi açıklama, keşif ve izhar etmek. Şerh edilmiş yazı risale.

         *Osmanlıca-Türkçe Yeni Lûgat. A. Yeğin 

  

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }