Günümüzdeki anlamıyla ilmiye sınıfının bir yıllığı olan ve 1916 yılında yayınlanan “İlmiye Salnamesi”de; Akşehir’de bulunan veya Akşehirli olan pek çok kadı ve hocaya yer verilmiştir. Bu salnamede en geniş şekilde yer alan Akşehirli Mehmet Lütfi Efendi’yi daha önceki bir yazımızda genişçe ele aldığımız için burada ona yer vermeyeceğiz.1916 yılı İlmiye Salnamesi incelendiğinde Akşehir’e gelen veya Akşehirli olan kadı ve hocalar hakkında şu bilgilere ulaşıyoruz:Padişahların Yaptırdığı Camii Şeriflerden olan Şehzade Sultan Mehmet Han Cami’sinde Cuma Vaizi olarak 1916’da Akşehirli eş-Şeyh Mehmed Emîn Efendi çalışıyordu.1916 yılında Konya Vilayetinin Akşehir Kazasında Kadı olarak Aliyyü’l ala yani pekiyi derece ve üçüncülükle mezun olan Mustafa Efendi görev yapıyordu. Yine aynı yıllarda Akşehir Müftüsü olarak derslerden mezun olan Mustafa Muhlis Efendi görevli idi.İzmir’de İlmiye sınıfı içerinde çalışanlardan Adliyede memuru olarak 1 Ağustos 1904 tarihinde rütbe alan Akşehirli Mehmet Rüşdi Efendi vardı.Medreselere öğretmen yetiştirmek üzere şeyhülislama bağlı olarak kurulan Medresetü’l-Kudat’ın Mu’allimhane-i Nüvvab okulunda dördüncü kademede öğretmen olan Akşehirli Ali Mürteza Efendi 23 Haziran 1880 tarihinde bu görevinden ayrılmış, daha sonraki yıllarda vefat etmiştir.Yine aynı okulda beşinci kademede öğretmen olan Elbistanlı Abdurrahman Efendi, 1891 tarihinde görevinden ayrılmıştı. Bu kişi Akşehir Kadılığından ayrıldıktan sonra vefat etmiştir.Medresetü’l-Kudat’ın Mu’allimhane-i Nüvvab okulunun yedinci kademesindeki hocalarından olan Ergirili Ali Zühdi Efendi 1 Ekim 1896 tarihinde okuldan ayrılmış ve son memuriyeti olan Akşehir Kadılığından da ayrılmıştır.Yine bu medreseye öğretmen yetiştirme fakültesinde üçüncü kademede hoca olan Akşehirli Hacı Kamil Efendi, 11 Ağustos 1911 tarihinde görevinden ayrılmıştı. Okuldan ayrıldıktan kısa bir zaman sonra vefat etmiştir.11 ağustos 1911 tarihinde bu okuldan ayrılan öğretmenlerden biri de dördüncü kademedeki Akşehirli Mehmet Efendi’dir. Daha sonra Çarşamba Kadısı olmuş fakat bu görevden de ayrılmıştır.Medresetü’l-Kudat’ın Mu’allimhane-i Nüvvab okulunun en üst kademesinde bulunan hocalarından Batumlu Hafız Celal Efendi, 1914 tarihinde görevinden ayrılarak Akşehir Kadısı olmuştur.Yine bu okulun öğretmenlerinden olan Akşehirli Hüseyin Efendi, üst kademede iken 1915 yılında ayrılarak Gördevs Kadısı olmuştur.Bir yıllıkta bile Akşehirli kadı ve hocalar hakkında bu kadar fazla bilgi bulunması Osmanlı Devletinde ilim sınıfında Akşehir’in yerinin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.